Erdemir Grubu Pazarlama ve Satış Koordinatörü Başak Turgut ile söyleşi
Mart 2016

Değerli BEYSAD Okurları;

Bu sayımızın da her sayımızda olduğu gibi yine çok özel bir konuğu var; ERDEMİR Grubu Pazarlama ve Satış Koordinatörü Sayın Başak Turgut… Yeni yatırımları, gelecek planları, sektörün durumuna ilişkin pek çok soru yönelttik kendilerine ve büyük bir titizlik ve samimiyetle yanıtlar aldık. İlginizi çekeceğini düşünüyoruz. Başak Hanım’a değerli vakitlerini bizlere ayırdıkları için teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Sayın Başak Turgut, bize kısaca kendinizden ve bu zamana dek geçen iş yaşamınızdan bahseder misiniz?

1997 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Kariyerime Ernst & Young’da denetim asistanı olarak başladım ve 2003 yılına dek Türkiye ve BDT ülkelerinde denetçi ve danışman olarak görev yaptım.

2003 – 2009 yılları arasında, Azerbaycan’da birçok büyük endüstri kuruluşu ve anahtar teslim yatırım projesinin yapılandırma ve stratejik yönetim projelerini yönettim ve bu görevlerim esnasında İngiltere, Hollanda, İsviçre, Dubai, Hong Kong ve Çin’de iş ilişkileri ve proje yönetimi konusunda kapsamlı bilgi ve deneyim edindim. Şirketlerin pazarlama, finans, bütçe ve raporlama, insan kaynakları ve destek fonksiyonlarının yönetimi ve yeniden yapılandırılması konusunda tecrübem var. 2010 – 2013 yılları arasında Erdemir Grubu’nda Pazarlama Direktörü olarak çalıştım ve 2013 yılı Şubat ayından bu yana Grubun Pazarlama ve Satış Koordinatörü olarak görev yapmaktayım. Bu göreve ilave olarak Grup şirketlerinden Erdemir Çelik Servis Merkezi’nin Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Vekili, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi görevlerini de yürütüyorum.

Başarınızın sırrı nedir? Çalışma şekliniz ve ilkelerinizden bahseder misiniz?

Benim için takım çalışması ve bununla oluşan sinerjiyi korumak ve geliştirmek önceliklidir. Nitelikli, akıllı, ekip çalışmasına yatkın ve yaratıcı yöneticiler ile çalışmayı tercih ederim. Başarının sırrı çok çalışmak, yapılan işe saygı duymak ve ileriye taşıma azmini daima korumaktır. Liderlerin çalışanlarına ilham vermesi ve vizyon göstermesinin önemine inanırım.

Erdemir Grubu yapısına ilişkin bizleri kısaca bilgilendirir misiniz?

Türkiye’nin en büyük ve tek entegre yassı çelik üreticisi olan Grubumuz, yassı ve uzun çelik üretimi, çelik servis merkezi hizmetleri, madencilik ve proje yönetimi alanlarında faaliyet gösteriyor. AB üyesi ülkelerdeki çelik üreticileri gözönüne alındığında ham çelik üretimimizle 3. sırada yer alıyoruz.

Ana Şirketimiz Grubumuza adını da veren Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş (Erdemir), Türkiye’nin ilk entegre yassı çelik üreticisidir. 2002 yılında Grubumuza katılan İsdemir, ülkemizin yassı ve uzun çelik üreten tek tesisi olma özelliğini taşıyor. Grubumuzun yurt dışındaki ilk şirketi olan Erdemir Romanya, katma değeri yüksek özellikli bir ürün olan elektrik çeliği üretiyor. Madencilik Şirketimiz Erdemir Maden, Türkiye’deki tek pelet tesisine sahip, bünyesindeki 9 demir cevheri ve 1 manganez sahasıyla Türkiye’nin demir cevheri üretiminin %50’sini ve ihtiyacının %20’sini karşılıyor. Grubumuzun dağıtım kanalı olan Erdemir Çelik Servis Merkezi, sanayiye hakim 4 bölgedeki tesisleriyle müşterilerimize lojistik merkezi olarak hizmet sağlıyor. Erdemir Mühendislikşirketimiz Grubumuza mühendislik yönetimi hizmeti verirken, Singapur’da “Erdemir Asia Pacific Pte. Ltd” adıyla Asya-Pasifik Bölgesi’ndeki faaliyetlerimizi yürüten bir ofisimiz bulunuyor.  Grubumuz toplam varlıkları ve sağladığı yaklaşık 13 bin kişilik istihdam bakımından Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında yer alıyor.

Yeni bir satınalma müjdesi aldık; Linde Gaz; bu süreçten bahsedebilir misiniz?

Buna satın alma demek doğru olmaz. İsdemir’in endüstriyel gaz ihtiyacını karşılamak için yeni bir gaz ayrıştırma tesisi kurmak üzere Alman Linde Grup ile %50-%50 oranda bir ortaklık kurmak üzere niyet mektubu imzaladık. Grubumuzun 50 yıllık tarihinde hayata geçirdiğimiz ilk uluslararası ortaklık olan bu anlaşmayla 20 aydan kısa bir süre içinde faaliyete geçecek yeni tesis sayesinde İsdemir’in oksijen üretim kapasitesi %14, azot üretim kapasitesi ile %45 oranında artacak.  Bu tesis üretim artışının yanı sıra maliyet tasarrufu da getirecek.

Erdemir Grubu’nun özellikle beyaz eşya sektörüne ilişkin gelecek projelerini, varsa yeni yatırım planlarını öğrenmek isteriz.

Erdemir Grubu beyaz eşya üreticileri ile dizayn aşamasından itibaren birlikte çalışmayı hedefliyor. Türkiye’ye çelik sektörünün ilk Ar-Ge merkezini kazandırdık. Bu Ar-Ge merkezi ile sadece beyaz eşya sektörünün değil Türkiye’deki tüm imalat sanayinin beklentilerinin daha hızlı karşılanmasını hedeflemekteyiz. Ar-Ge operasyonlarımızın başında bu yıl faaliyete geçirmeyi planladığımız Ar-Ge simülasyon merkezi bulunuyor. Söz konusu simülasyon laboratuvarlarının kurulması ile birlikte katma değeri yüksek yeni ürünler geliştirerek ithalata olan bağımlılığı daha da azaltmayı hedefliyoruz.

Bununla birlikte Grubumuz sektörün çelik ile ilgili tüm ihtiyaçlarına cevap verebilmek, hizmet kalitemizi daha yukarı taşıyabilmek adına son olarak en yeni ve en modern çelik işleme hatları ile Manisa’daki çelik servis merkezini devreye aldı. Böylece satış pazarlama ağını bölgesel olarak da yapılandıran Grubumuz, Erdemir kalitesini ve güvencesini, sunduğu hizmet ve satış öncesi/sonrası destek ile beyaz eşya sektörü müşterilerine ulaştırıyor.

Sonuç olarak Grubumuz hem yatırım hem de inovasyon çalışmaları ile birlikte beyaz eşya sektörü başta olmak üzere tüm Türk sanayisinin ihtiyaç duyduğu çeliği yurt içinde üretmek için gelişmesini ve büyümesini sürdürüyor.

Yassı sıcak sacın hammadde olarak kullanılacağı yeni yatırımlar olduğunu duyuyoruz. Bu tesisin devreye alınması halinde mevcut yassı sıcak sac üretim kapasitesinin ihtiyaçları karşılayabileceğini düşünüyor musunuz?

Erdemir Grubu teknoloji yenileme ve modernizasyon yatırımlarını ara vermeksizin sürdürüyor.  Yeni tesis yatırımı olarak 2015 yılı Temmuz ayında sözleşmesini imzaladığımız ikinci galvanizleme hattı yatırımımız devam ediyor. Yaklaşık 120 milyon dolara malolacak ve Erdemir sahasında kurulacak tesis ile Grubumuzun galvanizli ürün kapasitesi 2 katına çıkacak.

Mevcut durumda Grubumuzun levha hariç yassı sıcak üretim kapasitesi Erdemir tesislerinde 4,5 milyon ton, İsdemir tesislerinde 3,5 milyon ton olmak üzere toplam 8 milyon ton seviyesindedir. Nihai mamul üretim rekoru kırdığımız 2015 yılında, doğrudan sıcak yassı mamul olarak satışı yapılan ve ikincil kullanım olarak soğuk ve kaplamalı ürünlere yönlendirilen toplam sıcak yassı mamul üretimimiz 7 milyon ton civarında gerçekleşti. Bu durumda rahatlıkla 350 bin ton kapasiteli yeni galvaniz hattımız için gerekli olan yarı mamul ihtiyacını karşılayabilecek durumda olduğumuzu söyleyebiliriz.

Erdemir Grubu içerisindeki beyaz eşya sektörünün payına, sektörün önemine ilişkin görüşlerinizi alabilir miyiz?

Türkiye beyaz eşya sektörü 10 yıl öncesine göre üretim adetlerini %100, ihracat adetlerini %130 oranında artırarak Avrupa’nın lider üreticisi konumuna geldi. Sektör, gelişim hızı ve bilgi birikimi ile başta demir-çelik olmak üzere, birçok sanayinin gelişimini de beraberinde getiriyor. Sektörün ilişkili olduğu imalat sanayi kollarındaki teknolojik ilerlemeler, büyük ölçüde beyaz eşya üreticilerinin talepleri doğrultusunda gelişiyor ve şekilleniyor. Çelik sektörü açısından incelediğimizde bugün beyaz eşya sektörü, 16,5 milyon ton/yıl olan Türkiye yassı çelik tüketiminin %4’ünü oluşturuyor. Sektörde en yüksek pay %70 ile soğuk ve %25 ile galvanizli ürünlerdedir.

Türkiye’de soğuk ve galvaniz kaplamalı çelik kullanımının son 5 yılda %60 oranında arttığını hesaplamaktayız. Bu ürün gruplarının tüketiminde hizmet ve kalite beklentisi en yüksek olan sektörler beyaz eşya ve otomotiv sektörleridir.

Türkiye’de yer alan çelik üreticilerine baktığımızda Grubumuzun beyaz eşya sektörünün taleplerine uygun olarak gelişimini hızlandıran en önemli üreticilerden biri olduğunu görmekteyiz. Grubumuz 2 milyon ton/yıl olan soğuk ve kaplamalı ürün üretim kapasitesi ile bu ürün gruplarında Türkiye’nin en yüksek kapasiteye sahip tedarikçisi konumundadır. İlgili ürün gruplarındaki satış miktarımız içerisindeki %13 pay ile beyaz eşya sektörü, Grubumuz açısından stratejik öneme sahip sektörler arasında yer alıyor.

Sektörünüzdeki yerli ve yabancı diğer oyunculara ilişkin bilgi almak isteriz.

Türkiye’de son yıllarda tamamlanmış yatırımlarla yassı çelik üretiminde 18 milyon tonluk kapasiteye ulaşıldı. Türkiye’nin 2015 yılındaki yassı çelik tüketimi ise 16,5 milyon ton olarak gerçekleşti. Kurulu kapasite gözönüne alındığında sektörün kapasitesinin yurtiçi ihtiyacından fazla olduğu hesaplanıyor. 

Ülkemizde yeterli kapasite bulunmasına rağmen 2015 yılında tüketilen yassı çeliğin yarısından fazlası ithalat aracılığı ile karşılandı. İthalatın yüksek seyretmesi ülkemizdeki yassı çelik tesislerinin kapasite kullanım oranlarının %44 seviyesinde kalmasına sebep oluyor. Dünya Çelik Birliği’nin(worldsteel) araştırmalarına göre çelik sektöründe yaşayabilirlik sınırı olarak belirlenen kapasite kullanım oranı %75’tir. Bu oranın altında kapasite kullanımı olan çelik sektörünün sürdürülebilirliği risk altındadır.

Türkiye’ye yassı çelik ihracatı yapan ülkelere baktığımızda ilk sırada yüksek seviyede arz fazlası bulunan ve iç tüketimlerindeki daralma nedeniyle ihracat miktarlarını yıllar itibariyle artırmak zorunda olan Rusya, Çin, Ukrayna, Japonya ve AB ülkelerinin yer aldığını görüyoruz.

Sizi diğerlerinden ayrı tutan nedir?

Erdemir Grubu olarak ülkenin tek yassı entegre tesisiyiz. Yassı ürünler, imalat sanayi gibi katma değeri yüksek son kullanıcıya hitap eden ürünlerdir. Aynı zamanda bu ürünleri bölgemizde en kaliteli ve en verimli şekilde üreten tesislerden biriyiz. 8 milyon ton seviyesinin üzerinde bir üretim büyüklüğüne sahibiz. Özellikle son zamanlarda yaptığımız yatırımlarla hem üretim kapasitemizi hem de müşterilerimize verdiğimiz hizmet çeşitliliğini arttırdık. Performansımızdaki artış planlı bir büyümenin ve ülkenin ihtiyaçlarına cevap verebilecek hizmet ve ürün kalitesine sahip olmanın getirdiği bir sonuçtur. Ayrıca iki tesisimizi müşteri ve pazarın beklentilerini dikkate alarak esnek şekilde ve verimli çalıştırabilme kabiliyetimiz de bizi sektörün en güçlü oyuncusu haline getirmektedir.

Erdemir Grubu olarak müşteri odaklı yaklaşımımızla ürün yelpazemizi her geçen gün geliştiriyoruz ve müşteri beklentisine uygun 400’ün üzerinde çelik kalitesine sahibiz. Bununla birlikte yine müşterilerimiz ile daha uyumlu çalışabilmek ve her türlü ihtiyacına karşılık verebilmek adına Türkiye’nin ilk çelik Ar-Ge merkezini kurmuş bulunmaktayız.

Galvaniz, çelik sektöründe Türkiye ihtiyacının tamamını karşılayabiliyor musunuz? İhracat, ithalat dengelerinize ilişkin bilgi alabilir miyiz?

2015 yılı itibariyle Türkiye galvaniz kaplamalı yassı çelik tüketiminin 2,7 milyon ton seviyesinde olduğunu tahmin ediyoruz. İlgili ürün grubunda Türkiye’nin ithalat miktarı 930 bin ton iken ihracat miktarı 260 bin ton seviyesindedir.

Türkiye galvanizli ürün kapasitesi 3 milyon ton seviyesindedir. Planlanan yatırımlarla önümüzdeki yıllarda kapasitenin 5 milyon ton seviyesine ulaşması bekleniyor. Miktar bakımından tüketiminin tamamını karşılayabilecek kapasiteye sahip olan Türkiye’de 930 bin ton seviyesinde olan ithalatın ağırlıklı olarak teknik kısıtlardan dolayı yurtiçinde üretimi yapılamayan beyaz eşya ve otomotiv sektörünün ihtiyaçlarına yönelik olduğunu biliyoruz.

Erdemir Grubu olarak 330 bin ton kapasiteli mevcut hattımızdan yapılan üretimin hemen hemen hepsini yurtiçine yönlendirmiş durumdayız. Üretimimizin %85’ini beyaz eşya ve otomotiv sektörleri oluşturmaktadır. Kurulacak olan yeni galvaniz hattından yine aynı sektörlere yapılacak satışlarla bu sektörlerin ihtiyacı olan yassı çeliği yurtiçinde üreterek Türkiye’nin cari açığına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.

Hammadde fiyatlarındaki düşüş ve sonucuna ilişkin bilgi alabilir miyiz?

Hammadde fiyatındaki düşüş maliyet avantajı yaratıyor gibi gözükse de nihai ürünle kıyaslandığında düşüşün az bile kaldığı, bu nedenle hammaddeden sağlanan maliyet avantajının önemini kaybettiği görülüyor.

2015 yılı çelik sektörü bakımından gerçekten çok zor bir yıl oldu. Hep vurguladığımız gibi küresel çelik sektörü, Çin ağırlıklı olmak üzere kapasite fazlalığının yarattığı sorunlarla mücadele ediyor. Hem hammadde hem mamul fiyatlarının düştüğü bu yıl çelik üreticilerinin kar marjları son derece daraldı. Hatta birçok küresel üreticinin 2015 yılına ait finansal sonuçlarında zarar açıkladıklarını görmekteyiz.

2016 yılında da hammadde fiyatındaki düşüşten ziyade aslında nihai ürün fiyatındaki değişimin sağlayacağı avantaj ya da dezavantaj, sektördeki üreticiler için sürdürülebilirlik anlamında belirleyici olacaktır. Zaten son aylara baktığımızda ana hammaddemiz cevher fiyatlarında yukarı doğru bir hareketlenme vardır. Çok hızlı olmasa da çelik sektöründe 2016 yılıyla birlikte dengelerin yerine oturmaya başlayacağını umuyoruz.

Çin’deki fiyat baskısına ilişkin öngörünüz nelerdir? Bu durum sektöre nasıl yansır?

Çin sadece çelik sektörü için değil tüm dünyada farklı sektörlerde etkisini hissettiren bir ülke konumundadır. Ekonomik büyüme hızı yavaşlama trendine giren Çin’in sadece 2016 değil gelecek yıllarda da etkisini hissettirmesi bekleniyor.

Çelik sektörü açısından değerlendirdiğimizde iç tüketim hızı yavaşlayan Çin’in agresif ihracat politikasına yönelerek 2015 yılında 110 milyon ton çelik ihracatı yaptığını görüyoruz. Dünya’nın her bölgesine ihracat gerçekleştiren Çin, 2015 yılında Türkiye’ye olan toplam ihracatını da 2014 yılına göre 3,5 kat artırdı. Bu durum dünyadaki her çelik üreticisinin satış tonajına ve fiyat politikasına olumsuz yansımakla birlikte ülkeler 300 milyon tonun üzerinde kapasite fazlası olan Çin’in agresif ihracat politikasından zarar gören çelik sanayisini korumak amacıyla çeşitli ticari önlemlere başvuruyor. Türkiye’den de Çin’e karşı bazı çelik ürünlerde ticari önlem alınmasına rağmen önlem alınmayan ürünler için halen Çin’den yapılan ithalat artarak devam ediyor.

2016 yılında da iç tüketim hızında toparlanma beklenmeyen Çin’in çelik ihracatını 120 milyon ton seviyesine taşıması ve buna bağlı olarak hem yurtiçi hem de yurtdışında sektör üzerindeki olumsuz etkisini artırmasını öngörüyoruz.

Hurda ve cevher arasındaki fiyat farkının kapanması üretici ve tüketicilere nasıl yansıyor?

Dünyayla entegre olmuş Türkiye çelik pazarında nihai ürün fiyatları pazar tarafından belirlenir. Bu nedenle pazarda herhangi bir fabrikanın maliyeti değil, dünyada oluşmuş olan gösterge fiyat seviyeleri belirleyicidir, cevher veya hurda fiyatındaki düşüşün nihai ürün fiyatları üzerinde tek başına çok önemli bir etkisi olmamaktadır.

Türk çelik sektörünün global piyasalarda rekabet gücünün artması için önerilerinizi öğrenebilir miyiz?

2015 yılında Türkiye yassı çelik tüketimi dünya ortalamasının üzerinde bir performansla %13 oranında artış gösterdi. Buna karşılık kendi iç tüketiminin tamamını karşılayabilecek kapasiteye sahip olan Türkiye’de ham çelik üretimi %7,4 oranında azalıp, kapasite kullanım oranı %62’ye gerilerken yarı mamul ve nihai mamul ithalatında %45 seviyesinde artış oldu.

2016 yılında tüketimin 2015 yılı kadar olmasa da büyümeye devam edeceğini ancak dünyadaki kapasite fazlası ve dünya tüketiminin yarısını oluşturan Çin’in iç tüketimindeki azalmanın devam etmesi nedeniyle herhangi bir önlem alınmaması durumunda çelik ithalatının hızını korumasını ve buna bağlı olarak Türkiye çelik sektörünün global piyasalarda zarar görmeye devam edeceğini öngörmekteyiz.

Sektör açısından bu olumsuz gidişatın önüne geçebilmek adına, başta ABD ve AB olmak üzere tüm dünyada tüketim potansiyeli yüksek olan ve yerel çelik endüstrisini haksız rekabete karşı korumayı amaçlayan ülkeler Çin, Rusya gibi dampingli satış yapan ülkelere karşı önlemler alırken bizim de kendi ülkemizi savunmasız bırakmamamız gerekiyor.

Son olarak global olarak beyaz eşyayı etkileyen teknik trendler konusunda bilgi alabilir miyiz?

Çelik ihtiva eden ürünlere ait tüm sektörlerde enerji verimliliği ve maliyet avantajı yaratmayı amaçlayan projeler sürekli olarak yürütülüyor. Bu ürünlerin üretiminde maliyet bakımından en büyük kalem çelik olduğundan, doğal olarak bu projeler ağırlıklı olarak çelik ürünü üzerinde yoğunlaşmış durumdadır. Beyaz eşya sektörü açısından baktığımızda bu projelerin başında maliyet avantajı yaratmak üzere kalınlık azaltma çalışmaları geliyor. Erdemir Grubu olarak sektörde bu çalışmaları yürüten firmaların ekipleri ile düzenli olarak çalıştaylar yapmaktayız.

Üye Girişi