
Ülkemizde firmalarımız üretim için olması gereken alan, makine yenileme ve fabrika binası yapmayı çok iyi biliyor. Sıra yeni fabrikada depo alanı tespiti ve üretime başlandığında depo yönetimine gelince sınıfta kalıyoruz.
Öncelikle depo firmanın nakit para eden hammadde/ yarı mamul sakladığı alandır. Bankadaki paramız ne ise depodaki yarı mamul ve mamul odur. Sonuç olarak depoya depoculardan başkası girmemeli. Genel müdür dahil. Bunun aksi bir durum var ise yani açık depo, kapısı kilidi olmayan yani yarım mamuller/mamuller kontrollü kapalı alanda değilse firma kurumsallık yolunda istediği kadar çırpınsın nafile demektir. Önce depomuza sahip çıkmalıyız.
Depo stoklarına ya %100 hakimiz ya da değiliz. Her 100 firmadan büyük çoğunluğu şöyle kaçamak cevap veriyorlar ama olmaz:
- 90% hakimiz
- Aşağı yukarı hakimiz
- Kritik malzemeleri biliyoruz
- Maliyeti yüksek malzemeleri çok iyi takip ediyoruz
- Üzerinde çalışıyoruz ya da çalıştık ama beceremedik
- Çalışmaya yakın zamanda başlayacağız
Depo yönetimine yani stoklarımıza %100 hakim olamadığımız için her sene boşu boşuna milyonlarca lira çöpe gidiyor, para kaybediyoruz. Gereksiz ve şişmiş bir depo malzeme maliyeti ve var zannedilip olmayan yani tersi durumlar doğal sonuç. Ya aşırı stok ya da üretimi aksatan olmayan malzeme. Depo alan hesabını özellikle yalın üretime göre üretim alanlarını tasarlarken aynı anda hesaplamak zorundayız:
- Üretim için ne kadar hammadde ve yarı mamule ihtiyacım var?
- Hammadde, yarı mamul ve bitmiş ürün depoda alan/hacim ne kadar yer ayırmalıyım?
- Depo giriş (hammadde ve yarı mamul, komponent vs.)
- Mamul sevk giriş çıkış konum ve alanları ne olmalı?
Buradan da ayrıca nakit akışı, ciro (yeni ürünle gelen) finans ve raporlama ayağı da var tabii.
Depo-üretim-depo ürün akış ilişkisi önemli, yani ne demek?
Öncelikle her gün depo üretim planlama tanımlı üretim hedefine göre hammadde ve yarı mamulü üretime emaneten verir, vardiya sonu da emanet verdiğine karşılık bitmiş ürünü üretim planlama adına teslim alır. Depolar üretim planlamaya bağlı birimlerdir. Farklı uygulamalar olsa da bana göre doğrusu budur.
Özetlersek firmanın kurumsallık ve gelişmişlik göstergesi lüks ofisleri, muhteşem üretim alanları ve modern makineleri değil depo yönetim kalitesidir. Stok yönetimi, maliyet yönetimi, üretim planlama yönetiminin doğal sonucudur depolar. Zaten fabrika dışında ayrıca depo tutmak zorunda kalan ne çok firmamız var. Hatta doğal ve standart uygulama haline geldi bile diyebiliriz.
Özetle; depo paradır, paramıza sahip çıkalım.
Ülkemiz için,
Başlangıç yolu Ar-Ge/Ür-Ge,
Çıkış yolu üretim,
Satış yolu ihracat.