UNECO markası ile tanınan Üna Enerji Satış Yöneticisi Sayın Cem Sağun ile söyleşi...
1 Mart 2019

Değerli BEYSAD Okurları;

Bugün sizleri hem yeni bir üye firma hem de genç, dinamik ve hani yarışmalarda “Gelecek vadeden” kategorisi olur ya, onun gibi gerçekten gelecek vadeden ve enerji, gözlerindeki ışık, bilgi, görgü herşeyi bünyesinde barındıran genç bir üyemizle tanıştırmak istiyorum. UNECO markası ile tanınan Üna Enerji Satış Yöneticisi Sayın Cem Sağun… Üye olur olmaz büyük bir ilgi ve heyecanla bizleri takip etmeye başlayan ve bizzat ofisimize gelerek kendisiyle yakından tanışma fırsatı bulduğum Cem Bey’e hem bize olan ilgisi hem de bu özel çalışma için teşekkür ederim…

Sizi tanıyabilir miyiz?
Her erkek çocuğunun yaptığı gibi oyuncaklarımı ve elektronik eşyalarımı bozup-tamir ederek bir çocukluk yaşadım. Elektronik mühendisi olmamdaki kilometre taşlarının bu yıllardan geçtiğine inanıyorum. ”Elektronik eşyalarım” deyince aslında biraz yaşım da ortaya çıkıyor. 1990 yılında Tekirdağ’da dünyaya geldim. Haliç Üniversitesi’nde Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği eğitimi aldım. Yurt içi-yurt dışı yatırım teşvikleri konularında çalışmalar yaptıktan sonra 2015 yılında UNECO ile yollarımız kesişti.

Firmamızın organizasyon yapısının geliştiği süreçte güzel bir sinerji ortamı yaratarak, gelişimimizde önemli roller üstlendim. Şu an sektördeki büyük üreticilerin tasarımdan üretime tüm süreçlerini yönetiyorum. Ayrıca BEYSAD organizasyonunun altında GENÇ BEYSAD komitesinin üyeliğini yapmaktayım.

Firmanıza ve yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verir misiniz?
LED’in aydınlatmada yaygın kullanımı ile grup şirketlerimizden ÜNA Enerji A.Ş. aydınlatma elektroniği konusunda çalışmalarına başlamış. Şirketimizin temeli aslında gıda kökenli olup, bölgesel anlamda gıda distribütörlüğü yapmakta iken katma değeri daha yüksek ürünler üretmek amacı ile elektronik sektörüne girmiş. Bu süreçte marka olarak UNECO ismi ile piyasada tanınmış.

Şirketimiz iki lokasyonda hizmet veriyor. İstanbul’da tasarım ve operasyonlar yürütülürken, üretimi aynı zamanda şirket merkezi olan Kastamonu’daki binamızda yapıyoruz.LED Modüllerinözellikle aydınlatma sektöründe kullanılmaya başlanması, aydınlatma elektroniği konusunda yeni şirketlerin türemesine vesile olmuş, elektronik, aydınlatma, termal ve optik konularında kollektifçalışan multidisipliner yaklaşımı gerektirmiştir.

Firmanız ile yollarınız ne zaman kesişti?
Aslına bakarsanız bu iş birlikteliğinin her iki taraf için de şans olduğunu düşünüyorum. Yatırım teşvikleri ile ilgili çalışmalar yaparken o günün şartlarında hiç aklımda olmayan bir sektör değişikliği gündeme geldi. Bir organizasyonda UNECO yetkilileri ile tanışma fırsatım oldu. Firmamızın da benim de yeni olduğumuz o günlerden sonra adım adım ilerleyerek bugün 5 sektöre hizmet vermenin haklı gururunu yaşıyoruz.2015 yılından beri de firmamız ile ortak vizyonumuz doğrultusunda, güzel bir sinerji ortamı yakaladığımız çalışmalar yapıyoruz.

Firmanızın organizasyon yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Tasarımdan seri üretime, tüm süreçleri kendi bünyemizde yürütüyor olmamız sebebi ile de 360 derece mühendislik hizmeti veriyor, müşterilerimiz yerine düşünebiliyoruz. Böylece daha kısa zamanda tüm süreçleri değerlendirilmiş proje sonuçları ortaya çıkıyor.

Şirketimiz iki lokasyondaçalışıyor olması sebebi ile ERP sisteminin çok önemli bir yeri bulunmaktadır. ERP sistemimiz bulut üzerinden çalışıyoruz. Bu sayede tüm bilgilere anlık ulaşabiliyor, iletişimi en yüksek seviyede tutabiliyoruz.

Yoğunlaştığımız diğer çözüm noktamız, müşterilerimizin elektronik bilgi ve becerilerinin kısıtlı olduğu durumlarda, doğrudan teknik montaj yapabilecekleri ürünleri temin etmek, bu sayede kalite kontrol, satınalma ve operasyonel süreçlerini kolaylaştırmaktır.

Hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Hizmet verdiğimiz sektörler genel olarak aydınlatmanın olduğu tüm sektörler olarak toplanabilir. Net olarak belirtmek gerekirse aydınlatma, beyaz eşya, otomotiv, reklam ve savunma sanayidir.

Bunlara ek olarak yazılım konusunda da firmalara gereken desteği veriyor, üretimlerini kolaylaştırmak adına yarı mamül haline de getirebiliyoruz.

İhracat oranlarınızdan ve en çok hangi ülkeye ihracat yaptığınızdan söz eder misiniz?
2018 sonu itibari ile ihracatta 10 ülke sınırını geçtik. Ağırlık olarak Batı Avrupa ülkelerine ihracat yapıyoruz, bunlarında başında Almanya geliyor. Geçenlerde en son Peru’ya da ürün gönderimi yaptık. Bu bizim için heyecan verici bir durum oldu.

Sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz nelerdir?
Bizler çalıştığımız firmalara tedarikçi değil, çözüm ortağı, hatta kendi organizasyonları içinde bir bölüm gibi çalışma isteğimiz ile,öne çıktığımızı düşünüyoruz.

Biz ürünü “yapar satarız” mantığından daha fazlası ile, nasıl geliştirebilir, kaliteyi artırarak operasyon maliyetlerini nasıl düşürebilirizi sorgulamaktayız.

Bunlara ek olarak çok farklı sektörlereçalışmamız münasebeti ile de ciddi bir bilgi birimi oluşuyor. Her sektörün kendi dinamikleri ve beklentileri var. Farklı kalite yaklaşımları, farklı tasarım ve uygulama süreçleri söz konusu. Bunları ortak bir havuzda topladığınız zaman çok güzel sonuçlar ve proaktif yaklaşımlar oluşuyor.

Birden fazla sektördeçalışmanında, bizi ayıran diğerönemli bir farkımız olduğunu düşünüyorum.

Yeni yatırım ve Ar-Ge’ye yönelikçalışmalarınıza ilişkin bilgi alabilir miyiz?
Aslında yatırım gereksinimi bitmeyen bir süreç. Sadece makine ve ekipman olarak değil, bilgi ve deneyim artırıcı, uluslararası standartlarda üretim yapmak gibi yatırımlar için de birçok aksiyon alıyoruz. Buna ek olarak makine ve ekipmançeşitliliğimizi geliştirmek için sürekli olarak araştırma ve planlama içerisinde bulunuyoruz.

Ar-Ge bizim sektörün içinde bir birim veya belirli bir aşama değil, sürecin ta kendisi. Çünkü son 10 yılda hızla gelişmiş ve halen de gelişmeye devam eden, kullanım alanı yaygınlaşan bir olgu. Tüm bunlara ek olarak, ürünlerde LED kullanımını mecbur hale getiren yasal zorunluluklar ile birlikte, bitmeyen bir Ar-GE süreci söz konusu.

Ayrıca Ar-Ge departmanımızda konsept ürünler üretiyor, bunları firma bünyemizde ve müşterilerimiz ile birlikte değerlendiriyor, ileriye yönelikçalışmalar yapıyoruz.

2018 yılınız nasıl geçti, 2019 için öngörünüz nelerdir?
2018 yılı için “Kötü değil ancak zor bir yıl oldu.” tanımını yapmanın doğru olacağını düşünüyorum. Yılbaşında koyduğumuz hedeflere ulaştık. Ancak harcadığımız eforun karşılığını tam alamadığımızı görüyoruz. Sektörlerden bağımsız olarak ekonomiye baktığımız zaman, aslında bu dönemde büyüklük olarak mevcut durumunuzu korumanın dahi bir başarı olduğunu söyleyebiliriz. 2019 yılı için yeni hedeflerimizi belirledik, güzel de bir başlangıç yaptık. 2018 yılından kötü bir yıl olacağını düşünmüyorum ancak yine de zor bir yıl bizi bekliyor.

Sanayi 4.0’ın Türkiye gelişimini nasıl görüyorsunuz? Bu yöndeön çalışmalarınız, tedbirleriniz var mı?
Ülkemizin yeni teknolojilere adapte olma konusunda ciddi bir beceriye sahip olduğunu düşünüyorum. Bu süreci de hızla özümseyecektir. Fakat sektörlerin arasındaki etkileşimi güçlendirmek için, içinde bulunduğumuz ekosistem ve ekonomi çok önemli diye düşünüyorum. Şu an bir süreçten geçiyoruz. Birçok fırsatı da içinde barındıran bu süreci, Türkiye’mizin doğru algılayıp sindireceğinden eminiz.

Biz tüm süreçlerimizde öncelikle insanın kas gücünü minimize etmeyi, akıl ve analitik düşünceyi en yüksek derecede sisteme empoze etmeyi hedefliyoruz. Bu sebeple, tüm operasyon yapımızı teknolojik altyapı yatırımları ile kurguluyor, çok daha fazla otomasyon ile yol almayı planlıyoruz.

Az önce de bahsettiğim üzere, ERP sistemimizin bulut üzerinden anlık veriler şeklinde çalışması toplamda daha verimli ve ölçülebilir çalışma zemini oluşturmamıza olanak veriyor.

Endüstri 4.0 ile esnek üretim modelinin bizim için önemli olduğunu görüyoruz. Bu sebeple esnek, hızlı ve verimli üretim yapmak yönünde süreçlerimizi şekillendiriyoruz.

BEYSAD’a ilişkin görüşleriniz, BEYSAD’dan beklentileriniz nelerdir?
Öncelikle 25. yaşını kutlayan BEYSAD’ın üyesi olmamızdan duyduğumuz memnuniyeti dile getirmek istiyorum. Gayet profesyonel yönetilen bir organizasyon olduğunu, paylaşılan veri ve yayınlardan bile görebiliyoruz. Organizasyonlara katılmaktan büyük keyif alacağımızı düşünüyorum.

Şirket olarak beklentimizi ise, network oluşturabileceğimiz, sektör paydaşları ile birlikte bir sinerji ortaya koyarak, karşılıklı faydalarımızı artıracağımız bir platform oluşturmak olarak tanımlayabilirim.

Üye Girişi